last night in soho

edgar wright tarafından yönetilen psikolojik korku filmidir. oyuncu kadrosunda thomasin mckenzie, anya taylor joy ve matt smith bulunmaktadır. ana karakterimiz taşradan metropole eğitimi ve hayalleri için gelen bir genç kızdır, annesi ve babası yoktur. kısa bir süre sonra çevresinde yadırgandığının farkına varır ve kendisinden beklenmeyen bir karar alır, ona ilgi gösteren bir erkek vardır falan filan... nasıl da yaratıcı... filmin ilk yarısı o kadar keyifsiz ki devam edip etmemek arasında kaldım çünkü senaryonun akışı ilk yarının sonlarına doğru izleyicinin odağının kaybolmasına neden oluyor. neyse ki başladığım filmi yarım bırakmayayım diyerek devam ettim ve kabul etmem gerekir ki senaryoya gizemli bir olay girince de şimdi bir şeyler izleyeceğim sanırım kafasıyla heyecanlandım ama sıra dışı hiçbir şey yoktu. oyuncu performansları ne iyi, ne kötü... yönetmen açısından değerlendirmek gerekirse de; kendisine özgün çok az şey gördüm ve de anlatısını beğenmedim, film bu kadar açıklayıcı olmak zorunda değildi. ve de bu film korku türündeyse, recep ivedik de öyle.

ya bu film öyle bi film ki. arada kalıyorsunuz. süperrr film denemez ama öyle çok kötü ve zamanına değmez de denemez. bi kere konusu bence çok güzel. çok şahane hatta. ama anlatamamışlar. yani hep bi ananığğğ ananığğ algısı yaratalım seyircide, hiçbi şeyi tahmin edemezsin, hep bi ters köşe olsun diye diyee konuyu olduğu gibi aktaramamışlar. ama öyle olmuş mu? olmuş. en kıdemli gizem/gerilim izleyicisi getirsen o bile tahmin edemezdi. bu arada film korku filmi diye geçiyor anca korku filmi değil aslında gizem/gerilim filmi. neden korku demişler? gizem gerilimde doğaüstü olaylar pek olmaz çünkü bunu genelde korku kategorisine koyarlar. sırf o sebeple korku filmi denmiş yoksa korku filmi falan değil. matt smith ve anya taylor joy şahanelerdi bence. zaten matt smith şşşerefsiz, kötü adam karakterini çok güzel oynuyor. dinsizin imansızın oğlu nasıl karizmatik, nasıl yakışıklı. bu açıdan çok güzel bir konuyu havada bırakılan pek çok noktalarla ortalama bir film olarak çekmişler. yine de bir şans verilip izlenir. çünkü görüntüler, geçişler, müzikler, kostümler gerçekten çok güzeldi, izlemesi keyifliydi. keşke daha iyi anlatabilselerdi. burdan sonrası spoiler. --- spoiler --- bi kere filmdeki asıl sorun kızın psikolojik sorunları mı var yoksa doğaüstü bir yeteneği mi var? gördüğü şeyler hayaletler mi yoksa geçmişten imgelemeler falan mı yalnızca? ne yani? başlarda saddie karakteriyle aynıydı rüyada. onun yaptıklarını yapıyordu, yani o bedenin içindeydi ancak sonraları izleyici konumuna düştü. yani bi sürü soru işareti var. millet o kadar adam ölüyo da nasıl çıkmamış ortaya falan demiş. 60larda cinayet işlemek çok kolaydı arkadaşlar. takılacak en son konu bu bence ki karakter de adamların zaten normalde de kaybolmuş tipler olduğu için yokluklarının çok da aranmadığını söyledi. yine de. sadieciğimm, bunu sen istedinnn, hak ettiğini yaşadın deseler de sen haklıydın queenim. --- spoiler ---